Herkese selam,
Bu blogta, sıkıcı olmaması adına esprili bir dil kullanarak din konularında yazıyordum. Espri demişken, öyle komedyen performansında değil de biraz sululuğa kaçan tarzdaydı. Daha sonra ikinci bir blog açıp din konularını orada yazmayı ve bu ''gercekelektronik'' isimli blogumda ise eğer üşenmezsem elektronikle ilgili yapmış olduğum çalışmaları paylaşmayı planlamıştım. Bu daha iyi olurdu zira, din ile elektronik ne alaka? derler adama. Ama ikinci blogu açmayı bir türlü beceremedim. Yine bu gercekelektronik.blogspot'a kaldık yani. Neyse amaç, insanlara ulaşmaksa buradan da ulaşabiliriz.
Bu sefer sululuğa girmeden ama sıkıcı da olmadan ve becerebildiğimiz kadar esprili olarak (komedyen performansı beklemeyin) konuları anlatmaya çalışacağım. Amacım, doğruları öğrenmek ve insanlara bunu anlatabilmektir. Ben de bir insanım ve her insan gibi hata yapabilirim, illa ki yanlışlarım olur. Sizin yapmanız gereken benim doğrularıma sarılmak değil, Allah'ın doğrularına ulaşmak olmalıdır. Buna göre de, verdiğim ayetleri iyi etüt edip ''Allah'In doğruları nedir?'' ''Bu adam Allah'ın doğrularını mı gösteriyor yoksa, yanılıyor mu ya da numara mı çekiyor?'' bunu anlamaya çalışmanız sizin için daha iyi olur.
Zaten Allah da şöyle bir şey söylüyor;
Onlar sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlardır Allah'ın doğru yola ilettikleri ve onlardır sağlam duruşlu olanlar. ZUMER 18
Sözün en güzeli hangisi peki? Allah'tan başka en güzel sözü kim söyleyebilir? En doğru sözü kim söyleyebilir? Bunu anlamak için allame olmaya gerek yoktur ancak biz yine de Kur'ana bir bakalım;
ALLAH SÖZLERİN EN GÜZELİNİ, birbirine benzer (Müteşabih), ikişerli (âyetler içeren) bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların tüylerini ürpertir; sonra onların kalpleri ve vücutları Allah’ın bilgisiyle yumuşar. İşte bu, Allah’ın yoludur. Onu tercih edeni o yola yöneltir. Allah’ın sapık dediğine kimse “Doğru yoldadır” diyemez. ZUMER 23
Demek ki, sözün en güzeli Kur'an (ayetleri)/ Allah'ın sözü imiş ve bir de;
Allah; O’ndan başka ilah yoktur. O sizi (mezardan) kalkış günü bir araya toplayacaktır; bunda şüphe yoktur. KİMİN SÖZÜ ALLAH'IN SÖZÜNDEN DAHA DOĞRU OLABİLİR? NİSA 87
Yani doğruyu bulmak için, doğru söze, sözün en güzeline uymak gerekiyor. Anlatıcı da bunu size göstermesi gerekiyor, yorumlaması değil. Gösterilen yere bakacaksınız, orada Allah'ın sözünü göreceksiniz ve ona (Allah'ın sözüne/Ayet) uyacaksınız anlatana değil. Anlatıcı, size bilgiyi eğip bükmeden, kendinden bir şey katmadan ulaştırmak zorunda. Bu kriterlere dikkat ederseniz sizin için iyi olur. Sözleri dinleyin, kim Allah'ın sözünü gösteriyorsa o gösterene değil, gösterilen Allah'ın sözüne uyun. Eğer gösterene uyarsanız ve o gösteren yanlış yaparsa veya yoldan çıkarsa (bu olasılıklar benim için de geçerlidir) o zaman siz de yanlışa sürüklenirsiniz.
Sözün özü; Gösteren parmağa değil, gösterilen söze bakın.
Neyse, yavaş yavaş toparlayalım, ilk konuda ''Allah'ın indirdiği ile hükmetmek'' konusunu üç bölümlük yazı dizisi olarak masaya yatıracağım. Allah izin verirse bu yazı dizisi, alt başlıklarıyla birlikte sırasıyla şöyle olacak;
Allah’ın indirdiği ile hükmetmek 1 (Ana tema)
Allah’ın indirdiği ile hükmetmek 2 (Profesyonel ve asıl olan; Arapça Kur’an ile hükmetmek)
Allah’ın indirdiği ile hükmetmek 3 (Amatör; Meal ile hükmetmek)
İlk bölümde görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder